Kemik Suyu Tarifi
|
İlikli Kemik Suyu
|
Sene 1978 Fındıkzade' de oturuyoruz ben henüz dört yaşlarında ince narin bir kızım. O zamanlar sokaklar güvenli anneme arkadaşımı çağırıp oynayacağımı söyleyip koşarak evden çıktım. Yan binada oturan arkadaşımın evinin ziline basıp beklemeye başladım. Apartman kapısı açık ama annem içeri girme sakın dediği için elimi kapıya dayadım bekliyorum. Bir yandan da sokaktan gelen geçeni izliyorum. Arkadaşım aşağı indiğinde arkamın dönük olduğunu görünce beni korkutmak için kapıyı hızla kapatmasın mı? Kapının arasında kalan baş parmağımın uyuştuğunu hatırlıyorum, gerisi dumanlı tabii :) Gözümü açtığımda mahallemizin yakışıklı abisi Tayfun'un kollarındaydım. Geçerken benim düştüğümü görünce hemen koşup kucağına almış sağolsun. Neyse efendim Tayfun abinin kollarında eve gidince rahmetli anneciğim bir feryat kopardı ki tüm komşular sokağa dökülüverdi. Kalabalığı görünce acımı unuttum iyi mi? Ama parmak oldu mosmor bir balon. Bilirkişi komşu teyzeler sıkı bir muayene ettiler ve ''Ah Binnazcığım bu kızın parmağı çıkmış hemen bir sınıkçıya gitmeniz lazım'' dediler. Eskiler bilir Sınıkçı; o zamanlar doktordan önce kırık çıkığa bakan kişilere deniyor. Komşumuz Naime teyze ''ben biliyorum kardeşcağızım Kumkapı'da Musa dayı var hadi hemen gidelim'' deyince anneciğim ve Naime teyze ile düştük yola. Geçmiş gün nasıl gittiğimizi hiç hatırlamıyorum. Bir de baktım ki yüksek duvarlı bir yapının işlemeli demirli kocaman kapısının önündeyiz. Naime teyze yandaki zile bastı 3-4 dakika bekledikten sonra kapı ağır ağır açıldı. Siyah kıyafetli ve uzun siyah şapkalı bir adam açtı kapıyı. Boynunda uzunca bir kolyeye takılı bir anahtar elinde de uzun bir tesbih vardı. Tesbihin ucunda parıl parıl parlayan bir haç. ''Ne istediniz hanımlar deyince parmağımı gösteriverdi Naime teyze ''Musa dayıya geldik'' dedi. Beni takip edin dedi siyahlı adam, takıldık peşine. Taş döşeli bir avluya vardık ortasında küçük bir çan kulesi vardı. Kulenin hemen çaprazında küçük bir odayı gösterdi siyahlı adam..
Odanın kapısını çaldık ve şanlı Musa dayı kapıyı açıverdi. Annem ve Naime teyze başıma gelenleri anlatınca Musa dayı ''Söyle bakalım senin adın ne güsel kıs'' deyiverdi tatlı aksanıyla. Leyla dedim, ''oOoO demek senin adın Leyla! Çok severim ben bu ismi, pek de yakışmış sana'' dedi ve bana sorular sormaya devam etti. Bir yandan da parmağımı ovalıyordu. Musa dayının masasının üzeri renk renk tesbih taşları ile doluydu. ''Biliyor musun Leyla? Senin parmağına boncuk sıkışmış, ben de tesbih diziyorum bu boncuğu almam lazım.'' dedi. O ara nasıl olduysa parmağımı çekip yerine koydu. Ben tabii tahmin edersiniz ki çığlık çığlığa ağlarken avucuma bir boncuk koydu ve ''Bak bu çıktı senin parmağından, sakla bunu emi..'' dedi. Tabii ışıl ışıl parlayan boncuğu görünce susuverdim. Parmağımı sararken söylediklerini de bugün gibi hatırlarım; Dört yaşında olduğun için parmağın dört gün bağlı kalacak sakın açmayasın, anneciğin sana kemik suyu kaynatacak bol bol içesin...''
O gün bugündür kemik suyunun hayatımdaki yeri bir başkadır. Kolajen içermesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi gibi daha birçok faydasının olmasının yanı sıra benim çocukluğumdur. Oldu bitti bizim evden hiç eksik olmaz şükür. Üç kızımı da ilikli kemik suyu ile büyüttüm. Ben hazırladığım ilikli kemik sularını ya kağıt bardaklarda ya da silikon kaplarda dondurarak saklarım. Sonrasında pişirdiğim çorbalara, pilavlara ilave ederim. Son yıllarda okuyup araştırırken fark ettim ki uzmanlar ilikli kemik suyunun sabahları aç karnına limon ve hafif tuz ilavesi ile içilmesini de tavsiye ediyorlar. Umarım sizler de şifa kaynağı ilikli kemik suyunu yapar hem kendinizin hem de sevdiklerinizin bağışıklık sistemini güçlendirirsiniz çünkü bu günlerde buna çok ama çok ihtiyacımız var...
Diğer tariflerime de göz atmayı ihmal etmeyin..
Köfteli Karnabahar Çorbası tarifime
buradan ulaşabilirsiniz.
Terbiyeli Havuçlu Kabak Çorbası tarifime
buradan ulaşabilirsiniz.
İlikli Kemik Suyu Tarifi
Malzemeler;
- 5-6 parça diskler halinde kesilmiş ilikli dana kemiği
- 1 yemek kaşığı elma sirkesi
- 3-4 adet defne yaprağı
- 6-7 tane beyaz ve siyah top karabiber
- 1 yemek kaşığı kurutulmuş biberiye yaprağı
- Tuz (oranını damak zevkinize göre ayarlayınız)
- İçme suyu
Yapılışı;- Kemikleri bol su ile yıkayıp süzdürün. Suyu süzülen kemikleri fırın kabına dizip 230 derece önceden ısıtılmış fırına verin.
- İyice kızarıncaya kadar pişirin (bu süre sizin fırınınıza göre değişkenlik gösterecektir, benim fırınımda yaklaşık 35 dakikada kızardı).
- Kızaran kemikleri fırın kabının zemininde biriken yağlarıyla birlikte derin bir tencereye aktarın.
- Üzerini örtecek kadar içme suyu ve 1 yemek kaşığı sirkeyi ekleyip ocağa alın.
- Kaynamaya başlayınca üzerinde oluşan kefi bir kaşık yardımıyla alıp atın ve baharatları ilave edin.
- Ocağı, mum alevi kadar küçük olacak şekilde kısın ve tencerenin kapağını hafifçe aralık bırakarak yaklaşık 10 saat kaynatın. Dilerseniz bu süreyi 2-3 saat daha uzatabilirsiniz.
- Süre sonunda ocağı kapatın ve ilikli kemik suyunu tencere içerisinde ılınmaya bırakın.
- Ilınan ilikli kemik suyunu süzgeçten geçirin ve derin kapaklı bir kaba aktarın. Kabı buzdolabına koyup 4-5 saat soğutun. Süre sonunda üzerinde oluşan yağ tabakasını sıyırıp atın (dilerseniz bu işlemi yapmayabilirsiniz de).
- İlikli kemik suyunu eriyene kadar ısıtıp silikon kaplara dökün ve derin dondurucuya yerleştirin.
- Kalıplarda donup tablet haline gelen ilikli kemik sularını bir buzdolabı poşetine aktarıp ağzını kapatın ve tekrar derin dondurucuya bırakın.
Afiyet olsun, sağlıcakla kalın...